Devletin Milyonlarca Liralık Makinelerini Kim Çaldı?

30 Ekim 2020 tarihli İzmir depreminde şehirdeki çok sayıda yapı kullanılamaz hale gelirken, deprem sonrasında bazı okulların da ağır hasarlı olduğu gerekçesiyle yıkımına karar verildi.

Yıkılacak okullardan biri de Bornova Mesleki Eğitim Merkezi oldu. Mesleki eğitim sağlayan okulun içerisinde çok sayıda CNC Tezgah ve milyonlarca lira değerinde atölye aleti bulunurken, yıkım esnasında ve sonrasında yaşananlar büyük bir yolsuzluk şüphesini ortaya çıkardı.

2018 yılında Kilis İl Milli Eğitim Müdürü olarak göreve başlayan Cemal Cüneyt Yavuz, yalnızca 2 ay sonra görevinden alınarak lise müdürü yapıldı. Bir il milli eğitim müdürünün bu kadar kısa sürede görevinden alınmasının normal karşılanmadığı gibi, böyle bir makamdan alınarak sıradan bir liseye müdür yapılması da tenzil-i rütbe anlamına geliyordu.

DEVLETİN MİLYONLARCA LİRALIK MAKİNELERİ YOK EDİLDİ

Yavuz hakkında çok sayıda usulsüzlük iddiası dilden dile dolaşırken, 20 Nisan 2021 tarihinde yıkım işlemlerine başlanan ve milyonlarca lira değerindeki taşınmazın ‘enkaz altında kaldığı’ söylenilen Bornova Meslek Eğitim Merkezi’nin müdür koltuğunda oturan kişi de bizzat kendisi oldu. İzmir Valiliği tarafından okulun yıkım işlemleri, hurda karşılığı bir şirkete ihale edildi ancak yıkım esnasında yaşananlar büyük bir infiale neden oldu.

Bornova Mesleki Eğitim Merkezi’nin yıkım sırasındaki müdürü Cemal Cüneyt Yavuz… (solda)

Tutanaklara okuldaki demirbaş ve benzeri iş makineleri dahil olmak üzere her şeyin eksiksiz şekilde taşındığı işlenirken, maddi değeri milyonlarca liraları bulan aletlerin yıkım esnasında enkazın altında kaldığı belirtildi.

İddiaya göre okul müdürü Yavuz’un talimatıyla, okulun yıkımı esnasında milyonlarca liralık cihazların bir bölümünün demirbaştan düşümü gerçekleştirildi., Yavuz’un işi kılıfına uydurmak için beraberindekilerle birlikte tutanaklar düzenlediği, tutanaklarda birçok harf ve yazılım farklılıkları bulunduğunu, makinelerin okulun yıkımı sonrası enkaz altında bırakıldığının söylemesi sonucunda bütün evraklar bu yönde hazırlanarak olayın kamufle edildiği belirtildi ve şüpheli olay, Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava konusu oldu.

Yavuz, yürütülen soruşturma nedeniyle müdürlük görevinden alındı ve Karabağlar Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne mesleki öğretmen olarak görevlendirildi.

ENKAZ ALTINDA KALDI DENİLEN MAKİNELER KOCAELİ’NDEN ÇIKTI

Konuya ilişkin incelemelerde çok sayıda tanıdığın ifadesine ulaşılırken, nakliye işiyle görevli bazı isimler verdikleri ifadelerinde, enkazın altında kaldığı söylenilen milyonlarca liralık makineleri yüklenerek Kocaeli’ne götürdüklerini belirtti. Bir başka deyişle devletin milyonlarca liralık makineleri, enkaz altında kaldı süsü verilerek Türkiye’nin farklı şehirlerine götürüldü ve satışa çıkarıldı.

Ayrıca okulun taşınma işlemleri için anlaşmaya varılan firma, müdür Yavuz tarafından kendilerine bazı değerli makinelerin şirketlerine ait garajlara konularak muhafaza edilmesinin teklif edildiğini, kendilerinin ise bu usulsüz teklifi geri çevirdiğine ilişkin ifade verdi. Firma ayrıca okulun taşınma işlemlerini alabilmek için müdür Cemal Cüneyt Yavuz’a 40 bin lira rüşvet ödediğini belirtti.

AYNI SENARYO BİR BAŞKA OKULDA DA HARFİYEN UYGULANDI

Yavuz hakkında yürütülen soruşturma yerel basına konu olmuş ve CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan tarafından konuya ilişkin Meclis’e soru önergesi sunulmuş olsa da, yıllardır devam eden Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava henüz tamamlanamadı.

Ancak bu süreçte, Bornova Mesleki Eğitim Merkezi’nde meydana gelenlerin bir benzerinin yine İzmir’de, okul müdürünün Yavuz’un yakından tanıdığı bir ismin olduğu kurumda yaşanması dikkatlerden kaçmadı.

Türkiye’nin en büyük meslek liselerinden biri olan İzmir İTO Vakfı Süleyman Taştekin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, içerisindeki yüzlerce klima, jenaratör, bulaşık ve çamaşır makineleri, güneş panelleri gibi maddi değeri 100 milyon liranın üzerindeki taşınmazla birlikte yıkım işlemlerine hazırlandı.

Bornova Mesleki Eğitim Merkezi’nin müdürü Cemal Cüneyt Yavuz ile arkadaş olan İTO Vakfı Süleyman Taştekin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin okul müdürü Ö.S., Yavuz’un referansıyla Bornova’daki okulun taşıma işlemlerini yapan firmayla irtibata geçti.

Okuldaki aletlerin taşınması için anlaşmaya varılan nakliye şirketi, taşınmanın yaklaşık 10 gün süreceğini belirterek işe başladı. Ancak şirketin iddiasına göre taşımanın 3. gününde okul müdürü Ö.S., nakliye firmasına Cemal Cüneyt Yavuz’a 40 bin liralık ödeme yaptığını belirterek, kendilerine de aynı ödemeyi yapmaları gerektiğini söyledi.

OKULUN CAMINI KIRARAK HABERSİZ YIKIMA BAŞLADILAR, YİNE VİNÇ DEVRİLDİ…

Şirket, okul müdürü Ö.S. ile yapılan görüşmede kendilerine “Derneklerimizin ve okulun bazı masrafları var. 40 bin TL ödemen lazım” denildiğini, bu teklifin kendileri tarafından reddedilmesinin ardından okulun taşınma işleminin durdurulduğunu iddia etti. İddiaya göre okul müdürü Ö.S., 3 günlük taşıma bedeli olarak taahhüt ettiği paranın bir bölümünü Milli Eğitim Bakanlığı’nın ödeneğinden verirken, kalan kısmı da şirket sahibine ilerleyen süreçte elden ödeyeceğini belirtti.

Devamında İTO Vakfı Süleyman Taştekin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yıkımında yaşananlar da, Bornova Mesleki Eğitim Merkezi’ndeki iddiaları aratmadı. Okul ‘tesadüf eseri’ yine aynı firma tarafından yıkıldı. Yıkım esnasında yine ‘tesadüf’ eseri bir kaza yaşandı ve aynı şekilde vinç enkaz altında kaldı…

İTO Vakfı Süleyman Taştekin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yıkımı esnasında vincin duvar altında kaldığı anlar…

Dahası, yıkımın yapılacağı gün hafriyat firmasının yetkilileri okula saat sabah 7’de camı kırarak gizlice girdi. Okulun içerisinde milyonlarca liralık eşyalar varken, usulsüz şekilde okula girilmesi ve hangi eşyanın nereye taşındığının belli olmadığına ilişkin ihbarlar üzerine Anadolu Eğitim Sendikası İzmir İl Başkanı Adnan Sarısayın, beraberindeki bir grupla birlikte yıkım işlemini durdurmak için okula geldi.

Değeri 100 milyon lirayı aşan eşyalar eksiksiz olarak farklı liselere taşınmış mıdır? Yoksa Bornova Mesleki Eğitim Merkezi’ndeki gibi ‘enkaz altında kalan’ ya da “demirbaştan düşümü yapılan” eşyalar olmuş mudur? Bu soruların yanıtı ise şimdilik belirsizliğini koruyor.