Karar yazarı Sert: 1 Mayıs’ın seçim sonrası mesajı; iktidarın İstanbullunun oyunu anlamamakta direndiği oldu
Karar yazarı Osman Sert, 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nın kapanma kararını ve meydanda yaşananları gündemine aldı. Kapatılan yolların, inmiş kepenklerin ve çalışmayan metro hatlarının listesinin iktidarın halkından korktuğunu ve bunun 3. dünya ülkelerine ait bir fotoğraf olduğunu söyleyen Sert, “1 Mayıs’ın seçim sonrası mesajı ise İstanbullunun neden oy verdiğini iktidarın anlamamakta direndiği oldu.” dedi.
“11 milyon seçmen İstanbul’da sandığa giderken anakronik sol örgütler Taksim’de yürüyüş yapabilsin diye oy vermedi. Ama kendi siyasi takıntılarınla benim hayatımı şekillendirmeyi bıraksan mı artık dedi seçmen.” diyen Sert’in “1 Mayıs, vatandaştan korkan devlet, Erdoğan-Özel görüşmesi” başlıklı köşe yazsının ilgili bölümü şöyle:
“1 Mayıs’ın seçim sonrası mesajı ise İstanbullunun neden oy verdiğini iktidarın anlamamakta direndiği oldu. Yanlış yorum yapmayalım. 11 milyon seçmen İstanbul’da sandığa giderken anakronik sol örgütler Taksim’de yürüyüş yapabilsin diye oy vermedi. Ya da CHP seçmeninin bile sadece bir kısmının önemsediği “Taksim özgürlük meydanıdır” sloganının arkasına da düşmedi.
Ama kendi siyasi takıntılarınla benim hayatımı şekillendirmeyi bıraksan mı artık dedi seçmen. Taksim’e gidilip gidilmesi çok da gündemim değil, orada ortalığı yakıp yıkan olursa da gereğini yap ama sürekli hayatıma polisi sokmasan olmaz mı dedi. Bu kadar devlet bana fazla demeye çalıştı.
22 yıl önce “sivil siyaset” diye yola çıkıp alet çantanda sadece kanun, polis, asker, iki satır yazı ile “gereği yapılsın” talimatlarından başka bir alternatif kalmadı ise ters giden bir şey yok mu mesajı idi 31 Mart. Duyan varsa tabii.
İktidar 31 Mart’tan önceki takıntılarından kolay kurtulamayacak onu gördük, peki CHP?
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel yıllardan sonra ilk kez slogan değil “siyaset” üzerinden bir diyalog kuracak iken bunu 1 Mayıs gölgesinde yapmanın ne kadar anlamlı olduğu da ayrıca önceden düşünülse iyi olurdu.
Erdoğan’ın sadece kendi gündemine odaklanmasına, siyaseten onu 22 yıl iktidarda tutan sınırlı ama güçlü empati yeteneğinden geriye sadece sınırların kalmasına, CHP’nin dar gündemlerinden sıyrılamama potansiyelinin geçmiş siciline bakınca görüşmeye burun kıvırmak en kolayı.
Ama görüşmeye temkinli kredi vermek zor ama doğru olan. En azından son iki seçimde seçmenin mesajı bunu söylüyor.”
Yazının tamamı için