Elazığ’da Deştek Regülatörü Sulama Projesi tepkilere neden oluyor
EVREN DEMİRDAŞ
(ELAZIĞ) – Elazığ’ın Arıcak ilçesinde Deştek Regülatörü Sulama Projesi’nin ihalesinin gerçekleştirilmesinin ardından, siyasiler ve bölge halkı projenin ilçede bulunan Mirvan Çayı’nı kurutacağını birçok köyün susuz kalmasına neden olacağını söyleyerek projeye tepki gösterdi. Projenin doğadaki birçok canlıya zarar vereceğini öen süren Hakan Dilmen isimli vatandaş, “Tüm yeşillik, tüm meramız kanal çevrelerinde oluşmuş. Ağaçlarımız kanal çevresinde ve bunlar kuruyacak. İlçenin yeşilliğinin yüzde 70’i yok olacaktır” dedi.
DSİ 9. Bölge Müdürlüğü ile yüklenici firma arasında Elazığ Arıcak Deştek Regülatörü ve Sulaması İnşaatı işine yönelik imzalanan sözleşme ile 6 bin 280 dekarlık bir arazinin sulanması hedefleniyor. Söz konusu proje ile köylüler için hayati önem taşıyan Mirvan Çayı’nın kuruyacağını savunan bölge halkı, projeye tepkili. Bölgede bulunan Yoğunbilek, Küplüce köyleri ile Üçocak beldesinin içme suyunu ve tarım arazilerinin sulama ihtiyacını karşılayan Mirvan Çayı’nın, bu proje nedeniyle kuruma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu ileri sürülüyor.
“Proje hayata geçerse koruma altında olan canlılar yok olacak”
Projenin hayata geçmesiyle birçok canlının yok olacağını savunan ilçe sakinlerinden Hakan Dilmen, şunları söyledi:
“Bir vatandaş olarak doğamızı korumak için özellikle bu Deştek Sulama Projesi’ne karşıyız. Deştek Sulama Projesi Mirvan Çayı’nı tamamen kurutacaktır. Dere yatağında yaşayan birçok canlı hatta koruma altında olan canlılar da var. Deredeki tüm canlılar yok olacak. Dere yatağından beslenen çeşmeler var. Bu çeşmeler tamamen kuruyacak ve bu çeşmelerden birçok köy içme suyu olarak kullanıyor. Mesela derede yaşayan su samuru, semender var, geyik böceği var. Bunlar tamamen yok olacak. Ayrıca bu dere yatağı boyunca Ak Yıldız, Albayrak, Yoğun Bilek, Üç Ocak tamamen zarar görecektir. Projenin artılarıyla eksileri karşılaştırıldığında tamamen eksiler hakimdir. Proje 45 kilometre gibi bir boru hattı döşenecek. Bu boru altında iş makineleri çalışacak. Boru hattı çevresinde 8 metre gibi bir yol hattı oluşturulacak ve tamamen tüm ağaçlar, tüm canlılık yok edilecek. Bizim tarlalarımız genellikle hazine arazisi. Bu tarlalarda kesinlikle kamulaştırmaya gidilecek ve vatandaşa bedel de ödenmeyecek. Ayrıyeten bilim bölgemizde olan sulama kanalları çevresinde bir kültür oluşmuş ilçemizde. Tüm yeşillik, tüm meramız kanal çevrelerinde oluşmuş. Ağaçlarımız kanal çevresinde ve bunlar kuruyacak. İlçenin yeşilliğinin yüzde 70’i yok olacaktır.”
“Sonuna kadar karşı çıkacağız”
Yapılması planlanan projeyle ilgili ilçe halkına hiçbir bilgi verilmediğini belirten Dilmen, şöyle devam etti:
“Projeyle ilgili halka hiçbir bilgi verilmedi. İçeriğini de biz eş, dost, akraba tarafından öğrendik. Projenin genel taslağını öğrendik halkı bilinçlendirdik. Projeye karşı çıktık. Çünkü doğamız yok olacak. Büyük proje diye faydalı proje değildir. Bu proje 2-3 defa gündeme geldi. İnsanlar karşı çıktı. Ama daima gündemde tutuluyor. Neden tutulduğunu da bilmiyorum. Biz de karşıyız. Sonuna kadar daha da karşı çıkacağız projeye. İhalenin Onaylandığı, yapıldığı söyleniyor. O konularda da hiç bizi bilgilendiren biri olmadı. Ölçümlerin de kesinlikle yanlış yapıldığını düşünüyorum. Çünkü yaz aylarında dere yatağımız kuruyor. 600’lük borularla su verilecek. Yani yazın dere yatağını tamamı iki yüzlük boruya sığıyor. Dere yatağı tamamen kurutulacak. Artık yeşilliğimiz yok olacak. Bir çocuğun yüzme havuzu yok olacak. Yani çocukluğumuz, anılarımızda her şeyi yok edecekler projeyle. Bu proje biz kesinlikle karşıyız iptal edilmesini istiyoruz ve bir daha da gündeme gelmemesini istiyoruz. Biz memnunuz doğamızdan, hayatımızdan.”
“Bağımız bahçemiz kurumakla karşı karşıya”
İlçe halkının Mirvan Çayı’ndan yararlandığını ve kurutulması halinde birçok bağ ve bahçenin susuz kalacağını iddia eden ilçe sakinlerinden Mehmet Ali Gökhan, şunları söyledi:
“68 yaşındayım. Köyümüzde, ilçemizde arazinin 3’te 2’si halen suya ulaşılmamış. Su buradan giderse bizim mevcut arazimiz, bağımız, bahçemiz kurumakla karşı karşıya kalır. Çünkü su yetersiz. Bu aylardan su kar yağmasıyla, yağmurların yağmasıyla oldukça çok. Ama bize su Haziran, Temmuz, Ağustos’ta lazım. Eylül’de sularımız oldukça azalıyor. Ondan dolayı bizim mevcut arazimize su yetersiz kalıyor. Buradaki vatandaşların yüzde 99’u o tarafa gitmesine karşı. Hiç kimse bizimle görüşmedi. İhale alındıktan sonra bizim haberimiz oldu. Bu sudan yaralanan birçok köy var. Bu su giderse araziler susuz kalır. Bu proje Devlet Su İşleri ile belediye yapmış. Daha önceki belediye başkanı şartlı bu proje onay vermiş. Kapalı sulama sitemi Arıcak merkezin sınırında olacak demişler. Ama bunlar suyu 35-40 kilometre ileri götürüyorlar. Böyle olunca merkezde arazi, bağ bahçe, susuzlukla ile karşı karşıya.”
“Bu proje doğal dengeyi bozan bir ihanet projesidir”
DSİ tarafından yapılmak istenen projenin hayata geçirilmesi durumunda ilçedeki mevcut su kaynaklarının kuruyacağını ifade eden CHP Arıcak İlçe Başkanı Mustafa Coşkun, şu görüşleri dile getirdi:
“İlçemizde yapılmak istenen Mirvan Çayı üzerinde Deştek Sulama Kanalı Projesi adeta bu toplumda can damarı olan ilçenin şu anki mevcut sistemde can alıcı damarı olan suyu kurutmak ve var olan doğal dengeyi bozmak için yapılan bir ihanet projesidir. Proje oluştururken herhangi bir şekilde halktan resmi olarak insanlara bilgi verilmemiştir. Oluşabilecek olan zararların daha sonra geri dönülmez olduğunu ve bunu telafi etmek için elimizde hiçbir şekilde bir şansı olmayacağını bu projenin ayrıntılarıyla anlatılması ayrıca faydasının ve zararlarının anlatılarak ona göre insanların bilinçlendirilmesini istiyoruz. Oldu bittiye getirilip bir rant projesine dönmesini istemiyoruz. İlçede elzem olarak yapılması gereken işler var iken geçen dönemde HES projesi adı altında bu suyu tekrardan kullanmak istediler. Tekrardan bu suya musallat oldular. İlçede şu anda bir adliyenin olmayışı hizmetlerin çoğunluğunda aksaklık olmasına rağmen var olan elzem olan konuların bir kenara itilerek sadece Arıcak’ta doğal zenginliği olan suyunu adeta alıp götürmek istenmektedir. Buna bir dur demenin zamanı geldi artık. Sudaki canlıların ve köylülerin mağduriyetinin göz önüne alınarak köylüler mağduriyette bırakılmamalı. Oradaki sudan bir belde ve üç köye su gittiğini bu suyun kesilmesi halinde projenin gerçekleşmesi halinde o köylerdeki aksaklığın nelere mal olacağı hakkında bir bilgi verilmemekte. İhale süreci alelacele yapılıp oldu bitiğe getirilmiş olup adeta yangından mal kaçırıcısına yapılmak istenmektedir. Biz bu projeye karşıyız. Bu projenin gerçekleşmesi halinde ilçemize getirisi ne olacak? Var olan doğal dengenin bozulmasını istemiyoruz.”